Ezel 2. Sezon 9. Bölüm : GÖLGE OYUNU

Dün gece Ezel'i izlemeyenler çok şey kaçırdı yeğen!

Mükemmel bir bölüm izledik. O sıkıcı bölümleri iyi ki de izlemişim çok şükür dedim, çünkü bugünlerin zemini oldu o birkaç sıkıcı bölüm. 

Geçen hafta senaryonun tekrar canlanması gibi bu hafta yönetmenimiz de sanırım eski heyecanına kavuştu ve çok güzel sahneler gösterdi bize.

Kurgu için söyleyecek lafım yok, böyle bir yerli dizi çekilmedi bu topraklarda, daha da çekilir mi bilmem.

Oyunculuklar iç kanırtacak kadar etkileyici, hüzünlü sahneler gerektiği kadar kısa idi.

Bütün bu unsurlar bir araya gelince, yerimden kımıldamadan, zevkten dört köşe izlediğimiz harika bir bölüm oldu, emeği geçen herkesin ellerine sağlık olsun.

EZEL 42.BÖLÜM SPOILER

GÖLGE OYUNU

Gölge oyunu başlıyor

Gölgeler bu gece bizimle gaddar bir oyun oynuyor

diyordu Dayı.

Mert'in ezildiği, Kenan'ın yenildiği gecedeyiz. Eve telefon gelince Ezel koştu gitti. Kenan fırtına gibi malikanesine döndü, siniri burnunda. Misafir gelmiş, asabı bozuldu, aaa Kaya'nın yanında Serdar babacık. Serdar "yaptım ben Kenan bey, ezdim, ama şimdi şartları konuşalım" diye ağlandı.

Ezel kaza yerine gitti, yerdeki kan izlerini, bir kenarda o Mert'e verdiği taşı gördü, sonra ceset torbasını açtı, baktı, ağladı, ağladı...

Kenan da olanı öğrenmiş ve üzülmüştü "ne gereksiz iş" . Kaya Kenan'ın biraz uzaklaşmasını istiyordu, "aralarına fazla girdiniz, sizi eski yerinize koyalım, işleri biz halledelim" Kenan hak verdi ona "onlardan biri gibi oldum."  Akıl verdi Kaya'ya "Ezel şimdi dayısına koşar, takip ederseniz ikisini birden yakalarsınız. Bizim küçük casusları kullanın"  dedi. Açıkçası bu lafın üzerine ben küçük casusların Şebo ile Tefo olabileceğini düşündüm.  Kenan bir de Mert'in cenazesine çelenk göndertti.

Garajda Cengiz şampanya patlatıp kutlama yapıyordu, Ezel geldi, buna da bir bardak verdiler, avucunda kırdı bardağı. "Can'ı almaya gittiğin yer neresiydi" diye sordu Cengiz'e. "Kardeşim bugün orada öldü!" 

giden gitti, biz de başladık bir gölge oyununa

diyordu Dayı.

Eyşan garaja gelmiş, Ali'nin sakladığı Bahar fotoğrafına bakıp ağlanırken Cengiz ona Mert'i haber verdi, 3 gün olmuş Mert öleli, Ezel ortalarda yokmuş. Kayıp. Eyşan Can'ı Cengiz'e bırakarak koştu gitti Ezel'i bulmaya.

Ali ise koşup Dayı'ya vardı, Ezel yok sana geldi mi diye sormaya. "Bu evin kapıları henüz ona açılmadı" deyince Dayı, Ali çok kızdı, "kardeşi öldü , o senin herif Mert'i öldürdü, Ezel kayıp, Dayııı, Dayııı, söyle adamlarına bulsunlar GPS gibi adamsın" diye bağırdı çağırdı. Dayı'dan ses çıkmayınca "Bir adam sendin aramızda beaa" diye kızıp gitti.

Bu kardeş ve ölmek kelimelerini aynı cümlede geçmesi ne korkunç birşeydi dostlar, abilerimi çok sevdiğim için bu bölüm beni fazlasıyla etkiledi, kardeşini kaybetmek ne demek? Ama oyuncular da hakkını verdi doğrusu.

Ömer'in evinde, Mümtaz amcayla Meliha bildiğin yerlerde yığılmış ağlıyor, Meliha şişmiş, artık Allah'a inancını kaybetmiş kadın." Kör oldum Mümtaz, oğlum gitti, iki gözüm gitti, kör oldum" diye inlerken Mümtaz gelip ona sarıldı ve baş aşağı dönen kamera ağır ağır dünyası tersine dönmüş bu insanlardan uzaklaştı. Çok güzel bir sahne idi, hem de hiç gereksiz uzun olmadı, teşekkürler yönetmenim.

Bu oyunda birileri kovalıyor, gölgeler kaçıyor

gölgeler uzayıp kısaldıkça, saatler geçiyor

diyordu Dayı.

Eyşan mahallede dolaşıp Hömer'i arıyor, bir yandan da eski günleri anımsayıp hüzünleniyordu. Ali ise Dayı'nın eskiden ofis olarak kullandığı hana gitti, ama han terkedilmiş hale bomboştu.

Kavgalar edilmiş, sahipleri onları terk etmiş

odalarda gölgeler oynuyor

diyordu Dayı.

Temmuz (kenafir  gözlü converseli kısa paçalı psikopat maviş katil), takma parmağı ile bükme kıvırma alıştırmaları yapıyordu. Kaya bey "alıştırma yapacak zaman kalmadı" dedi , Ezel'in fotoğrafı ile bir telefon verdi Temmuz'a. "İçeriden biri, onlardan biri sizi arayacak" dedi. İşte casus ortaya çıkmaya başlamıştı inceden.

Ezel arabada oturuyordu

Ezel ve Dayı başka bir zamanda  konuşuyorlardı. 

"Ben de öldüm Dayı, hiç bir şey hissetmiyorum"

"Yalnız değilsin yeğen, ben yanındayım, adım adım güçleneceksin, geri geleceksin"

"Ben geri gelmek istemiyorum, kardeşimin yanına gitmek istiyorum" 

Dayı Ezel'e eskiden hapishanede nasıl beyin jimnastiği yaptırıyorsa yine öyle mantık yürüttürdü 

"Kime öfkelendin yeğen, asıl suçlu kim? Eyşan mı?

"Eyşan, evet Eyşan, ne yapsam kurtulamadım ondan, ayrılamadım buralardan"

"Yetmez, asıl düşman kim, kardeşini kim aldı elinden"

"Kenan, senin Kenan, Kenan,Kenan!"

"Yetmez, onun arkasında kim var, sana asıl kötülüğü kim yaptı"

"Sen?! Sen varsın, senin kötülüğün bu, sen soktun hayatıma bütün bunları, senin yüzünden"

"Yetmez, benim arkamda kim var, asıl katil kim?"

"Yine sensin, niye beni kurtardın, Ezel yaptın?

"Yetmez, kim, asıl düşmanın kim?" (Vay amk Dayı, özet geçsene tövbe estağfurullah)

"BENİM, Benim işte Dayı, kardeşimi öldürdüm, hepsini kendim yaptım" Burada artık Kenan İmirzalıoğlu koptu gitti, inanılmazdı sahne dostlar "ÖLDÜR BENİ DAYI, öldür beni, kardeşimin yanına gönder" diye içi parçalanarak ağladı.

Dayı dedi ki "Bir kere girersen o gözlerinde gördüğüm şeye, bir daha çıkamazsın" Ezel kararlıydı. "bana artık en kötüsünü, en acımasızını, Kenan'ı yenmek için en gerekeni öğret Dayı"

"Tek başına yapamazsın, yardım alacaksın, yeni baştan ekip kuracaksın"

"Benim ekipte hain var dayı, biri Kenan'a her şeyi anlatmış"

"O zaman önce o haini bulalım"

"nasıl, öğret bana"

1971

Gazinoda Ramiz'le Kenan kağıt oynuyorlardı, Ramiz "bir hain var çocuk" dedi. O sırada Selma geldi, "ben de oynayacağım" filan diye klasik kadın muhabbetleri yaptı Ramiz'e. Bildiğin alenen yazılıyor hatun, belli ki Selma en baştan Ramiz'i sevmiş, amaan kızım be, bi sefer de bi kadın temiz yüzlüyü efendi adamı seçsin pislik, arızalı adam yerine:)))

Bunlar tam kakara kikiri oynarken polis geldi, kapıda Hayratlı konuştu polisle. Ramiz gitti yanına, Hayratlı dedi ki, kanlıların geldi, sen de çık git buradan, ben oyalarım onları" Ramiz arkadan saklanıp izledi kanlılarının gelip Hayratlı ile tokalaşmalarını.

2010

Dayı Ezel'e beyin cimnastiği yaptırıyordu. Hainin amacı neydi? "Sana ulaşmak" dedi Ezel. "Kimden şüpheleneceksin?" Bana seni sorandan"

Ezel arabada oturuyordu.

Eyşan vardı geldi buldu Ezel'i arabada, Mert'in asfalta poster olduğu sokakmış burası meğersem. Arabaya bindi, "bahar öldüğünde yalandan yanımdaymış gibi yaptın ya, ben de senin yanına geldim" dedi  Eyşan. Ezel "Ben böyle bir acı bilmiyorum Eyşan" deyince "bana ver" dedi Ayyy aman ne kahrolası Allahın belası bir aşkmış bunların aşkı, ay geberin ikiniz de.

Sonra Eyşan "gidelim buralardan" dedi, "Dayına gidelim, o hep baktı sana, yine baksın, bu sefer ben de yanında olacağım ama" 

Ali Tefo ve Şebnem ile buluşmuştu, Ezel'i bulmak için Tefo'dan yardım istedi, ama Şebnem çok kızdı , "biz iş bulduk, yeni bir hayat kurduk, o hayatta size yer yok Ali".  Tefo bunu söylemeyince Şebnem kızdı kalkıp gitti, Ali de kıyamadı Tefo'yu saldı kızın peşine. Sonra Ali'ye hesap geldi, aaa fişin üzerinde adres yazıyor, tabakta da bir anahtar var. Ulan? Bunları Ali'ye kim gönderdi?

Kenan lüks bir otelde, yatakta çıplak bi kadın, bu da kakmış bornozuyla laptopun başında oturuyor. Telefonla aradılar buna bir video gönderdiler, Mert'in yerde poster oluşunun videosu.

Serdar Babacık Eyşan'ın geçen hafta gördüğümüz evine geldi, seslendi kimse yok, dolaptan bir çanta alıp çıktı. Sokakta arabada oturan Ezel ile Eyşan'ı görünce saklandı, berikiler de basıp gittiler.

Dayi ile Ezel konuşuyorlardı.

"İçlerinden biri Kenan'a çalışıyor, Eyşan mı*

"Yardım etti ama bana, o haber verdi oyunu"

"belki de hepsi bana ulaşmak için bir oyundu, Mert intikamın bir parçasıydı belki de? 

"Cengiz kartlarını açık oynuyor, Eyşan'ı Kenan'dan uzaklaştırmaya çalışıyor"

"Uzaklaştırdı da"

"Ali değildir Dayı, Ali baştan beri senin yerini biliyor"

"Ali hiç söylemedi değil mi sana Ömer'i niçin sattığını? Seni niçin sattığını öğrenmeden Ali'ye güvenme"

"Hain seni bir yere çekmeye çalışacak" "güvende olacağım bir yere"

Ezel Eyşan'la garaja gitmiş, o sırada Ali geldi. Ezel çantasını topluyordu. "Seni ben götürüyorum" dedi Ali, "güvende olacağın bir yere"

Eyşan peşlerine takıldı, bunlar bir eve gittiler, "tanıdık geliyor "dedi Ezel, "Dayı seçti burayı" dedi Ali.

1971, aynı ev

Ramiz bu evde kanlılarından saklanıyor idi, Kenan'la Selma geldiler, oh oturup lahmacun yemeye başladılar, Selma Kenan'a hazırladı bi tane, Ramiz ise Selma'ya sarıp verdi bi lahmaç. Kenan'ın kafası çalışıyordu, kanlılar sanki her şeyi önceden planlamış gibi doğrudan gazinoya gelmişler, dönüş biletlerini de almışlar, planladıkları bir iş var, içeride bir hain var, planlı hepsi, hain var.

Bu esnada kanlılar geldi, Ramiz Kenan'la Selma'yı yolladı "benim kanlım, dökülecekse benim kanım dökülecek"

2010

Kapı çaldı, Cengiz'le Can geldiler. "Bu ekipten herkes korkar" dedi Cengiz, Ali kızdı "sen tek başına yetersin" Ali'yi Can'la içeri gönderdiler, Ezel, Eyşan, Cengiz hesaplaşmaya oturdular. Cengiz kızgındı "Bir karar ver artık Eyşan, Can'ın aklını karıştırdın, bir Ezel'le bir Kenan'la oynaşıyorsun" "terbiyesiz" Eyşan da onun damarına bastı "Sen neden buradasın Cengiz, Can'ın annesi burada, babası burada, sen neden buradasın?" Ama Ezel dedi ki "Cengiz haklı, Can'ı burada tutamayız" Ezel Cengiz'e "gidip Can'ı al" dedi, Cengiz iç odaya geçince Eyşan'ın kulağına birşeyler söyledi, Cengiz'le Can'ı alıp çıktılar.

Arabada Can uyumuş, Ezel taaa sezon finalinde gördüğümüz o kupürü çıkarttı

Cengiz çok heyecanlandı. "Kardeşiymiş, kardeşini öldürmüş! Adını değiştirmiş. Adam aynı olayı yaşatıyor bize, Kenan'la Ramiz'in olayını öğrenelim, tersinden yaşatalım, nerede Dayı, ben gider konuşurum"

Dayı ile Ezel konuşuyorlardı

"Hain senden ne isteyecek?"

"senin yerini öğrenmek isteyecek"

Ezel Can'ı Mümtaz amcalara bıraktı. Babası "kazaydı değil mi, kardeşinin ölmesinin seninle bir ilgisi yok" deyince ağlayarak "var baba, benim yüzümden öldü kardeşim "dedi. Mümtaz da ne yapsın, evden kovdu Ezel'i "zaten artık isteseniz de kalamam, ne olur Can'ı kardeşim Mert gibi yetiştirin" deyip defolup gitti Ezel.

Gölgeler bedenin kabuğuna sığmaz, eskimez

Gölgeler kendini ele vermez

Neye dönüşürse dönüşsün, gölgeler bir tek sahiplerine ihanet etmez

diyordu Dayı.

Ezel, Eyşan, Ali ve Cengiz o evde, masanın etrafında dizildiler. "12 sene sonra en nefret ettiğim insanlarla yan yanayım. Bunu size bir kez soracağım:  Bu ölümüne savaşta benimle misiniz.?" 

Ali tabancasını çıkarttı, Eyşan "seninleyim" dedi, Cengiz "Sizinleyim" dedi. "Ama bir şartla, D'Artagnan ben olacağım"

Kapı çaldı, Azad gelmişti "hadi Ezel"

Ezel "günlerdir herkes tek bir şey öneriyor, şimdi onu yapıyoruz, Dayıya gidiyoruz" dedi.

Kenan'ın telefonuna mesaj geldi. Temmuz'un elindeki telefon çaldı. "Evet benim" dedi Temmuz. "İnanmayacaksın ama birlikte çalıştığımıza sevindim. Bir önerim olacak. Bir noktada oradan uzaklaşmak isteyebilirsin. Çok dikkatli olamayız diye"

Evden çıktılar, Ezel Eyşan'ı kendi arabasına aldı, Ali ile Cengiz Azad'ın arabasına geçtiler, Ali ben kullanayım istedi ama Azad "bu sefer olmaz Ali abi" demesin mi ? "Sen de mi Ali abi, sen de mi Ali abi? kaç yaşında gösteriyorum ben Cengo?" "gencecik adamsın Ali abi"

1. arabada Eyşan ile Ezel'in konuşmasından, bu iş bittiğinde Ezel'in ölmeyi umud ettiğini anladık.

2. arbada Cengiz "biri bana bir silah, sapan verecek mi?" diye sordu. "Sen arkamda otururken mi?" dedi Ali "Hıı oldu!"

Hava karardı, Temmuz'un arabaları meydana çıktı, takip başladı. Telefonlaştılar. "Ayrılalım, 1 saat sonra konuştuğumuz yerde buluşalım"

Cengiz "hayatınızı kurtaracağım " diyerek Azad'ın arabadan indi, Ali ile Azad kaçmaya devam ettiler.

Eyşan'ın telefonu çaldı, Kenan Birkan. "Seni özledim Eyşan, seninle konuşmayı özledim, bana diklenmeni özledim, beni bir tek senin anlayabilmeni özledim. Hemen çık oradan"

Dayı ile Ezel konuşuyorlardı

"Kimin hain olduğunu öğrenmek için sevdiklerini korumaktan vazgeçmen gerek, vazgeçebilir misin yeğen?"

1971

Ramiz Kenan'la Selma'yı gönderdikten sonra Hayratlı'yı aradı. Hayratlı "Kenan'ı senin kanlılarla Süleymaniye'de görmüşler" dedi. Ramiz fırladı gitti Süleymaniye'de "neredesin çocuk" diye Kenan'ı arıyor. kanlılar geldi, vuruştular, Ramiz yaralandı ama herifi de tam alnının çatısından vurdu. Kendinden geçerken hala sayıklıyordu "neredesin çocuk"

2010

Kovalamaca devam ediyordu, Ezel Eyşan'ı arabadan indirdi "oğlumun anasına bir şey olmayacak" Hay oğlunun anasının amk Ezel . 

Sonra Dayı o kocaman minibüsüyle geldi , yoldan Ali ile Azad'ı aldı, döndü Cengiz'i aldı..

Unutma, gölgeler sahipleri bizi bıraktıktan çok sonra bir köşede hala bizi bekler

Gölgeler seni koruyor

Ezel bir başına yürüyordu, AAAAAAAAAAAAAA geçen haftaki o ana gelmişiz meğersem, Dayı minibüsüyle Ezel'in önünde durdu, "bana gel yeğen ben seni iyi ederim" "yetmez dayı, iyi olmak yetmez, bana öğretmediğin her şeyi öğret, karanlığı öğret"

Dayı ile Ezel konuşuyorlardı

"Hikayenin sonunu anlatacağım sana yeğen, ben zor yoldan hainin kim olduğunu öğrendim, sen kolay yoldan öğreneceksin"

1971

Ramiz evde ayıldı, Kenan ile Selma başındalar, "sen neredeydin çocuk" "dediğini yaptım, Selma'yı alıp çıktım, senden haber bekledim" "sen haklıydın çocuk, tuzaktı" "hain kim?" "hain beni oraya gönderen"

o esnada Hayratlı içeri girdi, Kenan baktı ve anladı.

2010

Bütün ekip çay bahçesinde toplandı, masaya dizildiler

Dayı dedi ki, "mesele şudur, bu gece bir gölge oyunu başlıyor" Sonra aldı Ezel'i, uzaktaki bi masaya gidip oturdular, diğerlerinden ayrı ve konuşmaya başladılar. "Yalnız değilsin yeğen, ben varım"

AAAAAAAAAAAAA

meğersem bütün akşam izlediklerimiz bu anın flashback'iymiş, şimdiki zaman bu anmış. Bütün bölüm bu konuşmaları ve konuştukça Ezel'in aklına gelen detayları izlemişiz. Ezel'in "beni de öldür Dayı" diye ağlamaları filan, burada olmuş. 

Çay bahçesi savunmasız ve açık bir yerdi. Ezel "burayı tararlar" dedi,  "birazdan şu sokaktan bir araba gelecek burayı tarayacak, hain onları buraya getirdi." Dayı güldü "hain ölmemek için birazdan o masadan kalkacak"

Gerçekten bir an sonra kenafir gözlü Temmuz ve adamları geldiler.

peki hain kimdi?

Eyşan mı?

Cengiz mi?

Ali mi?

Azad mı?

İşte dizi tam burada bitti. Ve  ağzımdan yakası açılmadık küfürler savruldu dostlar.

Evet sizce hain kim?

xo xo