29 Kasım 2008 Cumartesi

karma , kimyon ve sırpça

Günler , aylar ve yıllar ne de çabuk geçiyordu. gerçekleştiril(e)memiş planlara ömür yetecekmiydi diye düşünmeye başlamıştık artık? şartlar uygun olacakmıydı? real fiesta deyimiyle vuruş sırası bize de gelecekmiydi? yoksa gelip geçmişti de farketmemişmiydik.

zekish bugün dedi ki , dün beni rüyasında görmüş. ona mesaj atmışım ve demişim ki güneş doğuyor. güneş yeniden doğacakmıydı gerçekten , yoksa rüyalarda mı kalacaktı?

kimyonun son kullanma tarihi geçmemişti daha ama dün ben yine de çöpe attım onu , tadı bozulmuş gibiydi , aslında benim ağzımın tadı bozulmuştu.
ve pişman ol(a)mamak . bu iyi birşeymiydi? kötü birşeymiydi?
iyiyle kötü yoktu ama di mi , unutuyorum hep. öğretilmişlikler su yüzüne çıkıyor işte , ne kadar derine gömsen de , herşey zamanla yer değiştiriyor. akışkan olan hiçbirşeye güvenmemek lazım.
suya bıraktığın her ne ise hangi kıyıya ne zaman vuracağı belli olmuyor işte dostlar.
çöpten çıkartsam da bir işe yaramaz artık di mi :)) hem bu kaçıncı kimyon çöpe atılan.

biri bu gidişata bir son vermeli ya da kimyonsuz bir dünya düşlenmeli.

hayatta neyin ne kadar önemi var ki?

hiçbirşeyin hiç önemi yok galiba.

Hvala ti srce mohe.

her zamanki gibi gökten üç elma düştü , üçü de kafama düştü.

karma.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz ki muhabbet olsun.