9 Temmuz 2005 Cumartesi

Moda sahillerinde ve mango cangılında bir gün

Bugün Rustic’le Sami Bey’i ziyaret ettik, bize Kuzguncuk’ta geçen çocukluk ve gençlik günlerinden hatıralar anlattı, Boğaz’ın çalkantılı sularında yüzüp, kendilerini Z şeklindeki akıntıya bırakarak geri gelmeleri, vapurlarla yarışıp, kenarda oturanları ıslatmaları, sonra onlara öpücükler yollamaları, İsmet Baba’nın yeri... Büyüklerimizin dinlemeyi bu kadar sevdiğimiz anılarının çok lezzetli olmasının sebebi bence o günlerin yaşandığı İstanbul’un o meşhur, harikulade güzel, küçük ve asude, büyüleyici şehir olması.

Sami Bey’den ayrıldıktan sonra Beşiktaş’tan vapura bindik, Kadıköy’e geldik, önce bir dolmuşa bindik ama çok sıcaktı ve başka müşteri gelmediği için kalkmıyordu, biz de kaçıp tramvayı yakaladık, Moda’ya gittik, oooohhhh denize nazır çay bahçesinde dinlendik, rüzgar esiyor, hava yumuşacık sıcak, göz alabildiğine Marmara lacivert , güneşten parlayan sularda bembeyaz yelkenler, foşur foşur köpürdeyerek gezinen kotralar, oohh İstanbul!

Yemek için Moda İskelesi’ne gittik, denizin ta içinde gibisiniz bu iskelede, patatesleri hiç sevmedik, sonra ben kroket yedim, fena değildi ama çok pahalıydı, bir arjantin boy bira 7 ytl! Hesap çok geldi bize amma keyfimizi kaçırmadık. Akşam olunca İskele’den Bahariye’ye yürüdük, indirime girmiş ve acımasız, muazzam bir kadın güruhu tarafından talan edilmekte olan Mango mağazasına daldık. Çok acı çektik ama sonuçta yazlık, ciddi keten ceketler, çanta, basic tişört, vişne çürüğü artistik etek, evde giymek için spor yarım atlet gibi şeylerimiz oldu. Ah ayacıklarım, ah bacacıklarım diye inleye inleye kaçakçı cd’ci “Orta Dünya”ya gittik, ben 5 tane film aldım, Kill Bill 1 ve 2, Shawshank Redemption, Batman Begins, Pirates of the Caribbean! Rustic ise sanatsal İtalyanca filmler aldı. Ellerimizde kocaman poşetlerle bohçaçı karılar gibi Bahariye’den aşağı inerken bir pasaja girdik ve ayakkabı ve terlik aldık. Bu çok önemli çünkü terlikler Rustic için çok değerli olan en sevgili siyah terliklerin yerine alındı! Hayırlı olsun!



20:45 vapurunu yakalayarak Beşiktaş’a döndük, ah bacacıklarım, ayacıklarım koptu !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz ki muhabbet olsun.