24 Kasım 2004 Çarşamba

kalite

efendiler,

bugün ulusal kalite konferansı'na gittik,
açılış konuşmasını, benim de tokyo üniversitesi'nden danışman hocam olan keniçi ohmaye tevdi etti, konuşmasının özü : artık geleneksel ekonomi değişti, bilgi-işlem tabanlı yeni siber-ekonomi doğdu, bunun da temeli internet ve ingilizce, bu değişime uyamayanlar en azından yönetimi tek elde toplayan merkezi devlet yapısını değiştirip, yerel yönetimleri serbest bırakmalı, yerel yönetimler yabancı yatırımcıyı çekmeli, federasyon yapısı iyidir, o fakir irlanda e-hub kavramını yarattı, köşe oldu, pokemon'u herkes tanır, türkiye avrupa birliğine girmesin, en iyi olduğumuz 3 endüstri seçelim, türkiye'de en çok yatırım yapan ülke fransa... vb.vb. japon iyiydi , kitabını da verdiler, okuruz.

sonra efendime söyleyeyim, "uzun dönemli planlama" konferansına girdik, burada da dpt'den bir bey ile manchaster üniversitesi'nden iki adet ingiliz , bir de koç üni.den strateji profesörü var idi, fekat bu ingilizlere mesela demişler ki, 20şer takkanız var, bunlar da slaytları pırttttt diye geçerek 20şer takkada bitirdiler, anlattıkları konu foresighting-öngörü , ben çok kitabi buldum sunumlarını. ama ama ingilizlerden biri süperdi, off bee içim açıldı açık söylüyorum bak.

sonra bir yeme içme faslı oldu ki , facia! açık büfede yemek bitti sonra bir kazan dönerle bir kazan pilava saldırdık, ayrıca yemek yiyecek masa olmadığı gibi yedikten sonra tabağını koyacak bir masa da yoktu, yerlerde tabak dağları oluştu malesef. tatlı menüsü çok zengindi ama yemedim merak buyurmayınız.

yemekten sonraki seminer "iyi yönetişim - good governance" konusundaydı fakat 3 panelistten 2 tane yabancı olanı GELMEDİ- sebep belli değil! ve geriye kalan emekli büyükelçi, unesco türkiye milli komisyon başkanı , evet müthiş bir beyefendi ve dolu dolu konuştu ama söyledikleri bizi olaydan, zamandan, mekandan koparttı, azınlık hakları, uluslararası ilişkiler derken coştu gitti kendisi .. peki... ama ... yönetişim??

sonunda kaçtık valla, değişim yönetimine gelip erdemir'in değişim öyküsünü dinledik ama ondan önce petlas'ın ki süpermiş, işte onu kaçırdık

ve en son olarak en sevdiğimiz "altı sigma" seminerine girdik, oldukça etkileyici sonuçlar veren bir yönteme benziyor, valla ben bi oturup incelemeye karar verdim.

efendiler,

konuşmamı burada noktalarken vb.vb.vb.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz ki muhabbet olsun.